Merhabalar Arkadaslar;
Simdiye kadar Giovanni ile cok buyuk problemler yasamadik ama Agustosta basima gelen olayi burdan paylasmak isterim.
Bazilarinizin da bildigi gibi guzel bir Guney Ege gezisi ayarlamistim. Gezinin bir ayagida Oludeniz'di. O gun Izmir'den sabah yola ciktik. Yavas yavas Aydin Otobanindan Aydin'a kadar geldik, hatta otoban cikisi 'Kahve Bahane'de kahvalti ettik. Sonrasinda devam ettik. Bircogonuz biliyordur Marmaris yakinlarinda unlu 'Sakar Gecidi' vardir, buradan da cok guzel motor frenli, hizli degil ama virajlarda azicik G-force hissettirmeli donerekten asagi indik. Yola devam ettik. Bu arada ben belirteyim, genelde uygun hizlarda, keyifli ve mesafeli MINI kullanmayi sevdigim icin cok fazla fren ile hasir nesir olmam.
Neyse Oludeniz sapagina girdikten sonra (bu benim ilk Oludeniz ziyaretimdi.) Merkezden sahilin oldugu yere kadar da yaklasik bir 6 km'lik inis oldugunu gordum. Bu yokusuda yavas kathettim cunku hotelin nerede oldugunu bulmak icin tabelalari kontrol ediyordum. (Burda hata yapip ayagimi yavas da olsa fren ustunde tutmus olabilirim.)
En son yokus bitigi yerde -ki hizim sanirim 40 km/h kadardi- frene bastigimda sanki fren pedali iyice esnedi. Otomatikman el frenini yavasca cektim. Artik frene bastigim icin mi yoksa el freninden mi olsa gerek Giovanni guvenle durdu. Zaten duze cikmistik, artik hemen otele gittim. Park yerinde de yine el freni destekli durmam gerekti.
Giovanni'de celik hortum var, bu yuzden fren pedali basincini daha guzel hissediyorum. Gecen senede EBC hava kanalli on-arka disklerimizi degistirip, yesil stuff balatalardan takmistik. Sanirim disk-balata uyumlarida tamamlandi cunku ilk baslarda hafif frenlemelerde gelen ses kayboldu.
Giovanni'yi parkettikten sonra jantlarina hafifce elimi yaklastirdigimda cok fazla isinma hissettim. Yekta'yi (=kole teknik moderator), Agus Gokhan'i (=Izmir MINI servisimiz) aradim. Abi olur bole seyler dediler, kafana takma tatilini yap, yarina bas git dediler. Hatta Yekta 'cok fren yapmasanda, yokuslu iniste yavas gittigin icin bu sicakta balatalarin yeterli soguma yapamaz' dedi ki bence dogru...
Hatta oranin yerli halki ile yaptigim sohbette 'OOOO Abi, sen bilsen, burayi bilmeyen tatilciler bu yolun sonunda ya ondekinin yardimi ile duruyor, ya da arabalarini menfeze dusuruyor, sen yavasta olsa durabilmissin' dediler.
Ne dersiniz, bir yorumunuz var midir, tabiiki usta bir sofor degilim ama sorun benlik midir? EBC'lik midir? Oludeniz yokusuluk mudur?
En azindan hos bir ani olarak kalacak. Birseyler yazarsaniz da sevinirim.
Wishman
Simdiye kadar Giovanni ile cok buyuk problemler yasamadik ama Agustosta basima gelen olayi burdan paylasmak isterim.
Bazilarinizin da bildigi gibi guzel bir Guney Ege gezisi ayarlamistim. Gezinin bir ayagida Oludeniz'di. O gun Izmir'den sabah yola ciktik. Yavas yavas Aydin Otobanindan Aydin'a kadar geldik, hatta otoban cikisi 'Kahve Bahane'de kahvalti ettik. Sonrasinda devam ettik. Bircogonuz biliyordur Marmaris yakinlarinda unlu 'Sakar Gecidi' vardir, buradan da cok guzel motor frenli, hizli degil ama virajlarda azicik G-force hissettirmeli donerekten asagi indik. Yola devam ettik. Bu arada ben belirteyim, genelde uygun hizlarda, keyifli ve mesafeli MINI kullanmayi sevdigim icin cok fazla fren ile hasir nesir olmam.
Neyse Oludeniz sapagina girdikten sonra (bu benim ilk Oludeniz ziyaretimdi.) Merkezden sahilin oldugu yere kadar da yaklasik bir 6 km'lik inis oldugunu gordum. Bu yokusuda yavas kathettim cunku hotelin nerede oldugunu bulmak icin tabelalari kontrol ediyordum. (Burda hata yapip ayagimi yavas da olsa fren ustunde tutmus olabilirim.)
En son yokus bitigi yerde -ki hizim sanirim 40 km/h kadardi- frene bastigimda sanki fren pedali iyice esnedi. Otomatikman el frenini yavasca cektim. Artik frene bastigim icin mi yoksa el freninden mi olsa gerek Giovanni guvenle durdu. Zaten duze cikmistik, artik hemen otele gittim. Park yerinde de yine el freni destekli durmam gerekti.
Giovanni'de celik hortum var, bu yuzden fren pedali basincini daha guzel hissediyorum. Gecen senede EBC hava kanalli on-arka disklerimizi degistirip, yesil stuff balatalardan takmistik. Sanirim disk-balata uyumlarida tamamlandi cunku ilk baslarda hafif frenlemelerde gelen ses kayboldu.
Giovanni'yi parkettikten sonra jantlarina hafifce elimi yaklastirdigimda cok fazla isinma hissettim. Yekta'yi (=kole teknik moderator), Agus Gokhan'i (=Izmir MINI servisimiz) aradim. Abi olur bole seyler dediler, kafana takma tatilini yap, yarina bas git dediler. Hatta Yekta 'cok fren yapmasanda, yokuslu iniste yavas gittigin icin bu sicakta balatalarin yeterli soguma yapamaz' dedi ki bence dogru...
Hatta oranin yerli halki ile yaptigim sohbette 'OOOO Abi, sen bilsen, burayi bilmeyen tatilciler bu yolun sonunda ya ondekinin yardimi ile duruyor, ya da arabalarini menfeze dusuruyor, sen yavasta olsa durabilmissin' dediler.
Ne dersiniz, bir yorumunuz var midir, tabiiki usta bir sofor degilim ama sorun benlik midir? EBC'lik midir? Oludeniz yokusuluk mudur?
En azindan hos bir ani olarak kalacak. Birseyler yazarsaniz da sevinirim.
Wishman
Yorum Yap